14 Eylül 2012 Cuma

... Farket ...



Sevgili dostum,
Hayallerin olacak, geleceğe dair...
Planlayacaksın yarınını en güzel desenlerle, en hoş sesinle. 
Ama bileceksin ki bugün son gün de olabilir.
O yüzden vazgeçmeyeceksin anının keyfine varmaktan. Kuşların sesi mest edecek seni.
Takımın gol attığında İstanbul'u fetheden Fatih gururuyla sıçrayacaksın havalara.
Bir şarkı, bir şiir, bir resim ... Huzuru bulduğunda sıkı sıkı tutunacaksın o ana.

Seveceksin sonra. Çok seveceksin. Dünyada bir tek o ve sen varmışsın gibi seveceksin.
Elini tutmak yetecek, bir bakışı ile gökyüzünde hissedeceksin kendini.
Romanlara, filmlere kahraman olmuş gibi yaşayacaksın o sevgiyi.
Hiç gitmeyecek gibi, hiç bitmeyecek gibi.
Ama bileceksin de; bir gün biterse nefret etmenin anlamı yok, kızmanın ve sorgulamaların yararı yok.
Önce kendini sevmeyi öğreneceksin ki sen de sevebil, onlar da seni sevebilsin.
Ayaklarının üstüne duracak gücün olacak tek başına da.

Özleyeceksin sonra. Bir parçan eksik gibi hissedeceksin. Bir sızı duyacaksın sol yanında.
Kişi, olay, madde... Farketmez işte özleyeceksin. Ama bileceksin ki kavuşsan da kavuşmasan da özlemek de duyguların en güzellerinden. Çünkü özlemek canlı hissettirecek seni ve değer verebildiğini göreceksin.
İnsanlığını bileceksin.

Hırslı olacaksın arkadaşım. O ilkokuldaki koşu yarışında birinci olmaya çalıştığın hırsın hiç geçmeyecek.
Yapabileceklerini bileceksin hatta yapabileceğinden fazlasını yapabileceğine inanacaksın.
Çünkü inancın, hayallerin etkileyecek başarını.
Ama yapamadığında, başaramadığında küsmeyeceksin hayata.
Çünkü pek çok kulvar çıkacak bu yarışta önüne. Ve unutma mutlu olduysan herkesin kazanabildiği yarışlar
olduğunu da öğrendin demektir.

Paylaşacaksın. Yemeğini, hislerini, sevgini, bilgini, ömrünü paylaşacaksın.
Yaptığın keki, söylediğin şarkıyı, yazdığın bir hikayeyi, dondurduğun bir anı ... Ne varsa paylaşabildiğin.
Paylaştıkça kocaman olacak kalbin, için ısınacak. Göreceksin ki insanlar iyiler, güzeller...
Kızdıkların, sevmediklerin ve sana ters gelenlerle de paylaşacaksın, en azından gülümsemeni.

Hata yapacaksın bol bol. Yanlışların olacak. Bazen kıracaksın da. Ama özür dilemeyi de bileceksin, hatanı telafi etmeyi de. Ve sana yapıldığında bir yanlış affedecek kadar güzel olmalı yüreğin. Çünkü kimse mükemmel değil, sen de değilsin. Bilerek çekeceksin o nefesi içine.

Bu hayata tutunacaksın. Sahip olduklarınla, olmak istediklerinle...
Zor zamanlar olacak elbet, kızgınlıkların olacak, üzüntülerin vesaire.
Sen, sen olmayı bırakmadan, vazgeçmeden bir an olsun, yürümeye devam edeceksin.

Sonsuz bir cümlenin harflerinden biriyiz her birimiz. Aynı harf dahi olsak, yazımlarımızın farklılığından eşsizliğimiz.
Bir dilek tut, sonra unut. 

Gülümse ;)

-KGK-





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder