21 Şubat 2012 Salı

Mesafenin başı ve sonu.

 İyi kötü bir sürü şey vardı hikayelerinde.
Ne tuhaftı başlangıcı. Kızın aklı da kalbi de başka birine aitti ortada bir bok olmasa da. Gözü görmüyordu ortalığı.
Ve pek tabii, adamın ilişki isteğini geri çevirdi, ben birini seviyorum dedi. Adam üzüldü üzülmesine ama geri çekti kendini. Biliyordu; zorla güzellik olmaz. Kabullendi kızın "Hayır" deyişini. Hala görüşüyorlardı ama soğukluk girdi araya. Kalp kırılmıştı bir kere.
Sonra kız saçma sapan bir insana kapılıp, gerçekten onu etkileyecek bir insana hayır dediğini gördü bir gün. Dayandı adamın kapısına. Ben çok düşündüm, unuttum bir şeyleri ve ben de bir şeyler hissediyorum sana dedi.
Ne kadar emindi kendinden bilinmez ama adam sarılmasını bekleyen kollarını fazla bekletmedi.
Böyle başlamıştı herşey.
Bir çifttiler. Bir süre sonra ortamların adı ayrı anılmaz ismi oldular. Daha da güzel yanı birlikte oldukları kadar birbirleri olmadan da hala kendileriydiler. Benliklerini yitirmediler birbirleri için ufak tefek değişiklikler yapsalar da.
Hayatları değişti evet, etkinlikleri çift kişiliğe döndü genelde, ya da bir partiye gidip birileriyle kırıştırmaktan feragat ettiler. Bazen dışarıdansa evde uzanıp koltuğa, sarılıp ya da bazen ayrı iki koltukta tek başlarına yayılıp romantikten bilim-kurguya her türlü filmi izlemeyi tercih ettiler. Bazen oyun oynadılar, dostlar geldi, içildi dibine kadar. Adam kadını toparladı. An geldi adamın canı sıkkındı, kimselere göstermediği göz yaşlarını kadının omzuyla paylaştı ilk defa.

Derken hayat ayrı yerlere bırakıverdi onları. Başarırız dediler, mesafeler ayıramaz bizi. Lakin mesafeler olmasa da 3. şahıslar 1-2 tuğla bıraktılar araya.
Pek çoklarının yapamadığını da başardılar. Süre bitiminde karşılıklı itiraflar yapıldığında ikisi de anladılar ki tek eşli kalamamışlardı. Zaman geçti biraz. Baktılar ki olanlara rağmen seviyorlar birbirlerini. Unutalım dediler. Mesafe yaptı, biz değil. İnsanlık hali dediler.
Unuttular aldanmışlıklarını. Yine mutluydular. Evlilik dedikleri resmi imza yoktu aralarında ama evli bir çiftten daha çok şeyi paylaştılr belki de.
Ve hayat yine mesafe koydu araya. Bu defa aynı hatalar yapılmayacaktı. Söz vermişlerdi.
Modern çağın teknolojisi her ilişkiyi kurtarabilirdi.
Kameralarla süren bir ilişki çıktı ortaya.
Özlem büyüdükçe sabırsızlık arttı. Gerildiler. Ufak olaylar büyüdü.
Derken bir gün biri çıkıp: Yapamayacağız, böyle olmuyor deyiverdi.

Seviyorlardı hala deli gibi. Ama mükemmelleştirmeye çalışmamışlardı hiç birbirlerini. Görüyorlardı ki o mesafe, sarılamamak, paylaşamamak hayatı... Yetmiyordu bir şeyler hep eksik kalıyordu uzaktan.
Ayrıldılar...
Severek ayrıldılar.

Bir gün dediler, bir gün birleşir yine yollarımız. O ana dek dostum ol ve beni yüreğinde taşı.

Böyle minicik bir hikaye işte bu da.
Kimbilir daha neler yaşanmıştır perde arkasında.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder