8 Nisan 2012 Pazar

Beynin kirlenmiş senin, onu bir yıka öyle gel.

Biraz düşündüm de...
Evet zaman zaman yapabiliyorum :)
Neyse, konuyu cıvıtmaya çok müsait bir psikolojim var şu an; malum hava açtı, çiçekler böcekler, kısa kollu gezilebilen bir hava vs...

Neyse, ne diyecektim ben.
Heh evet!
Bence baskılanan beyinler sapıtıyor arkadaş.
Ve istedikleri kadar eleştirsinler bizim nesli, bencil desinler bize, idealizm yoksunu bulsunlar, sorumsuz bulsunlar, saygısız falan filan...
Biz özgür olmak için çabalayan bir nesiliz. Ben onu söyleyeceğim.

Bir muhabbet esnasında iyice algıladım ki anlattıklarımız karşımızdakinin şekil süzgecinden geçip onun sahip olduğu kalıplardan biri olarak gidiyor beynine. Bunu anlatan bir sürü söz de söylenmiş zaten. İşte anlattığımız karşıdakinin algıladığı kadardır, yok efendim insan kendisi nasılsa karşıdakini de öyle zannedermiş gibi laflar.

Sonra geçmiş kuşaklara baktım.
Benim arkadaşlarımın cinsiyeti yoktur mesela. Hani böyle harbi arkadaşlarımı kadın- erkek ayrımı yapmadan severim. Onlar cinsiyetlerini yitirmişlerdir benim gözümde. Aynı yerde yıllarca yaşasak bokluk çıkmaz bence.
Geçmiş kuşak ise şöyle bakıyor: bir kadınla bir adam aynı yerdeyse kesin bir bok oluyordur.

Heheh, hayallerinizi, iğrenç beyninizi yanıltmak istemem ama olmuyor abilerim ablalarım öyle değil o işler.
Tam tersine emin olun, bir kadın ile adam arasında bir şey olacaksa evde 10-15 kişi de olsa onlar boş oda bulur. Ama sizin o bir bok var sandığınız durumlarda genelde o iki farklı cinsiyet, o kafalarına kazıdığınız cinsiyeti unutmuş, oturmuş, dertleşiyor, içiyor, oyun oynuyor, film izliyorlardır.

Ah pardon, hayal kırıklığına uğratmak istememiştim sizi ama yanılmış atalar, ateşle barut yan yana bal gibi de duruyor.
Vallahi var arkadaşım, bana bir şey hissetmeyen benim bir şey hissetmediğim, çok eğlenebildiğim, yanındayken huzur bulduğum karşı cins arkadaşlarım var.
Hadi gidin beyninizi bir suya tutun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder