19 Ekim 2010 Salı

budalaca yaşamak / doğru yaşamak

Herkes kendi doğruları için yaşar demiştim gözlerinin içine bakarak... O zamanlar benim doğrularım, onun doğruları, tamamı bizim doğrularımız zannederdik. Zaman geçti. Büyüdük tabii ki hayata karıştık. Zamanla birlikte hayat değişti, biz değiştik. Kapıldık bir akışa. Derken bir gün gördük ki doğrular da değişmiş. Ben 'Ben değişmedim!...' dedim.
O gülümsedi 'Haklılık payın olabilir çünkü ben değiştim' dedi.
Omuzlarındaki yükü görmüştüm başından itibaren ve hayran olduğum şey bunu taşıma gücüydü her zaman. Tüm bu ağırlığa rağmen yere sağlam basan biri olup, vazgeçmeyişine doğrularından, kapılmayışına o yanlışlara deli olurdum.

Dedim ya...Zaman geçti, hayat geçti önümüzden değişti herşey. Bir sabah uyandığımda sözlüğümden 'güven' kelimesini çıkardı. Ben değil o çıkardı. Sonra dönüp bana 'Şimdi güven bakalım bana' dedi dalga geçercesine. Salaktım hala. Değişmemişti bende bir şey. Tamam dedim ve denedim güvenmeyi sonuna kadar. Bekledim. Kimine göre bir saniye kimine göre ömürlerce bekledim. Ben güvendikçe daha zor oldu hayat.

Bir gece yürürken yine kendi halimde, farkettim ki benim doğrularım doğruydu. Ve onun yanlışlarına göz yummak da yanlıştı.
Gülümsedim. Ben bunları yazacağım ama kimse anlamayacak dedim. Öyle de oldu. Kimse anlamadı ki zaten anlasalar ne olurdu! Herkesin doğrusu kendine doğruydu.
Kirlenmişti,
Kırılmıştım.
Bir daha aynı sevgiyle bakar mıyım, aynı görür müyüm diye sorgularken ölmüşüm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder