14 Kasım 2011 Pazartesi

İKİlem

Farklı iki insanım lan ben. İçimde iki karakter var resmen. Hangisi gerçek benim bilmiyorum. Hangisiyle daha mutluyum.

Bir yanım var ki belli kalıplara bağlı, sorumluluk sahibi, iş güç peşinde, mutluluk ve huzuru düzende buluyor. Güven hayatının orta yerinde. Güven yoksa, dürüstlük yoksa bir halt da yoktur diyor. Görevlerini yerine getiren, insanları değerlerine göre değerlendiren, iyi biri ama belli sınırlarda yaşıyor. Aldatılmamak istiyor, kendine yalan söylendiğinde kızıyor, köpürüyor. Kendisine değer verenleri kırmaktan korkuyor. Sanki birileri belli sıfatlar yüklemiş üstüne o da o sıfatlara layık olmak istiyor. Neşeli aslında, enerjik. Mutlu ettikçe kendisi de mutlu oluyor. Ama karamsar bazen belli kalıplara sıkışmışlık hissi ona diğer benliğini anımsatıyor.


Sonra bir de diğeri var. Umrunda değil dünya. Doğayı, hayvanları, müziği, sanatı, güzel olan herşeyi dinmişçesine seviyor. Kurallar umrunda değil. Onun için kural demek iyi olanı mutlu edeni yaşamak demek. Herkesi her insanı seviyor. Sanki herkes hep iyiydi ve yanlış da yapsalar düzeltme şansı hep verilmeliymiş gibi hissediyor. Büyük, kocaman bir hissin yenemeyeceği bir halt yokmuşçasına yaşamak istiyor. Farklı yerler görmek, hesapsızca aklına estiği gibi yaşamak istiyor. Üretilmiş her içkiyi en azından tatmış olmak istiyor. Oturup günlerce karınca yuvalarını izlemek ve sonra da hiç durmadan farklı iklimlerde olmak istiyor.


Sonra terazi burcu dengesiz diyorlar. Ne alakası var arkadaşım. Olay burçta değil ki! Ben iki insanı yaşatıyorum içimde. Burcun falan ne suçu var. Doğuştan böyleyiz.

2 yorum:

  1. Bir beni anlatmanızı mı istedi ? Evet evet, terazi burcu olmamız sadece tesadüf :)

    YanıtlaSil
  2. :) Aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz ondandır, terazi olmamız tabii ki sadece tesadüf =)

    YanıtlaSil