14 Kasım 2011 Pazartesi

dedim,dedin,dedi, söylenenlerin farklı halleri...

Ben seni ilk tanıdığımda sana aşık olmuştum dedi. Çok beğenirdim seni ki hala da öyle değişmedi dedi. Etrafında olan erkeklerin hepsi sana aşıktır gibi geliyor aksi imkansız gibi dedi. Güldüm. Söylediklerine kahkahalarla güldüm aslında ama o görmedi bunu. Biliyor musun ilk tanıştığımız zamanlarda resmini arkadaşlarıma gösterir bu benim kız arkadaşım derdim dedi. Umarım kızmadın bana diye de ekledi. Onca zaman sonra niye kızayım ki. Sen bu kadar masum sevmişken. İnsan ancak kendisine kızar, bu kadar değer verenleri sevmediği için. Hayat böyle bir şey herhalde.


En kötü yanın ne biliyor musun? Sigara içiyor olman dedi. Haklısın zararlı bir alışkanlık, eminim sen kafana göre çok iyi bir insanla tanışıp mutlu olacaksın dedim. Aslında bence bırakabilirsin, iyi bir insansın ve daha iyi olmak için çabalıyorsun. Gerçeklerin farkındasın, aklı başındasın ,neşelisin, enerjiksin, olumlusun hep ve o kadar iyisin ki kimse zarar görmesin istiyorsun. Bu yüzden çok sevdim seni.
Dedi, dedi, dedi...

Bense sustum, gülümsedim, utandım, teşekkür ettim ama hiç sevmedim onu beni sevdiği gibi. Hep mutlu olacaksın, seni hak eden kızı bulacaksın dedim, dedim, dedim...

İlk fırsatta da gitmem gerek diyip kaçtım. İnsanlar hep kaçarlarmışçasına böyle durumlarda...


Sonra biri bana sen beni mahvettin dedi, fedakar değilsin, bencilsin, hayatı kendin için yaşıyorsun, beni hiç anlamıyorsun, canımı acıtıyorsun, saldırıyorsun, beni kırıyorsun, huzursuz ediyorsun, kısıtlıyorsun, sana olan sevgime inanmıyorsun. Dedi ,dedi, dedi...

Ben zarar vermek istemedim, ben de üzülüyorum, ben de kırılıyorum ...vs vs dedim,dedim,dedim...

Böyle bir sürü senaryo, herkes bir şeyler dedi, ben bir şeyler dedim.

Ben iyi biri miydim yoksa dünyanın en boktan insanı mı? Bilemedim sonunda.

Yutkunup ilerledim her senaryodan. Çünkü benim de hayalim vardı, yaşamak istediğim tek senaryo.

Kendime baktığımda gördüğüm iyilikler ve kötülükler onların söyledikleriyle bazen aynı bazen bambaşka oldu. Derken anladım ki kimsenin ne düşündüğü önemli değildi.

Kimse için değişmiyorduk, birileri bizim için değişmiyordu. Domino etkisinde ortadaki iki taş gibi herşey devrildiğinde sıkışıp kaldığımız ikinci kişinin peşindeydik belki de. Fakat biliyorduk ki sıkışıp kalmaktan nefret ediyorduk.

Sonra farklı felsefeler ürettik, yazdık, çizdik, bozduk ve karaladık. Biri çıkıp "Kader" dedi, biri çıkıp inanmam dedi. Her birimiz çemberler çizdik yaşama alanı olarak ve kesişimler aradık. Eş çember bulabilseydik mutsuz olacaktık farklılık bulamayışımızdan. Kesişimler de farklılıklardan sorun yaratacaktı. Tamamen farklı çemberler ise hiç buluşamayacaktı. Bilemedik.

İşte bu yüzden; farklı nedenlerle, farklı şekillerde, benzeyen isimler verdiğimiz hallerde sevdik. Değişmeyen tek şey sevgimizdi. Biz sevmeyi sevdik. Hoş birer anı olsun istedik yaşanmış ya da yaşanası. Üzen anlar da açmaya çalıştığımız bir hediye paketinin elimizi kesen iplerinden başka bir şey değildi.


Ben de anlamadım, boşver...

Derken "Ah Muhsin Ünlü" kod adıyla, gerçek adı "Onur Ünlü" olan bir adamın, çoğunlukça bilinen benimse ilk defa okuduğum dizelerine rastladım:
"
Boşversene biz aşık olmayalım birbirimize.
Konsere gidelim biz, maça gidip küfür edelim.
Uçurtma uçuralım ya da, kumsalda uzanıp deli gibi içelim.
Gecede yıldızlara bakalım mesela.
Bisikletle gezerken yağmur yağsın, sırılsıklam olalım.
Benimle kek yap, balık tutalım sonra tekrar denize atalım.
Boşver aşık olmayalım biz.
Aşk korkutucu !
Beraber eğlenelim en iyisi,
Ama hep benimle uyu. "

İlk okuduğumda beni benden aldı, eminim benim gibi pek çok insanı çarpmış bu dizeler. İnternette heryerdeydi çünkü. Herkes aynı şeyi ister gibiydi. Herkes aşkın bokunu çıkardınız, bırakın sevgimizi yaşayalım o bize yeter der gibiydi. Birlikte eğlenelim, vakit geçirelim, günlük aktiviteleri yapalım ama aşk demiyelim diyordu herkes. Birlikte uyuyalım ama zarar vermeyelim hissiyatı herhalde. Tuhaf....

Herkes aynı şeyi ararken, herkes benzer boklukları yaşatır olmuş demek ki.
İnsanoğlunu anlayabilen beri gelsin azizim. Herkes aynı, herkes bir de farklı.
Zarar vermeden yaşasak olmaz mı?
Herkes iyiydi özünde, bozulmaya çabalamasak?
Birileri üzüldükçe, ve birileri birilerini üzdükçe ben üzülüyorum artık.
Hayat bu kadar karmaşık olmamalı, bırakınız gitsinler.
Sağ elinle sol elini tutuyorsun şimdi, sen aslında kendinle de yalnız değilsin.
Ve hep kendinle uyuyabilirsin. Önce kendine sahip çık ey oğul. Önce kendini kurtar ki mahvetmeyesin başka yaşamları.

Sevgiler,

dipnot: Üzülme kelebeğim,bugünü atlatırsak yarın diye bir şey yok! Ah Muhsin Ünlü =)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder