9 Eylül 2011 Cuma

En güzel içki

Dünyanın en güzel içkisisin sen. O kadar saydamsın ki ardından görebilirim dünyayı ve dünyamı. Karmaşıksın aslında tüm saydamlığına rağmen. Mutluluksun yaşam gibi, hüznün en dibisin karanlık kuyularda ölüm gibi.

Tekliksin, yalnızlıksın, eşsizliksin... Ne bir dost gerek sen varken ne bir arkadaş, ne başka bir sevgili. Sanki insan seninle bir noktadan başka bir noktaya çizgi çekebilir yahut sonsuzluğa yol alır gibi.

Sonra kalabalıksın. Bir masanın etrafında, tanıdık tüm dostlarla, mutlulukla, hasretle sarhoş olmuş, çalan her nağmeyle sarsılır, sallanır ve dans eder gibi.

Özlemsin sen... Geçmişte kalmış, kalmak zorunda kalmış, ya da kalmayı tercih etmişler gibi. Ne zaman bir koku duysak, bir melodi, bir dokunuş insanın gözleri seni arar, tadını özler, kokunla birleşir. Özlemin en derini.

Hani köprüler yapar, köprüler yıkar... Bir kavga, bir barışma. Herşeyin ortasındaki o noktasın. Tembelllik yasasıyla süregelen doğanın, kavga, barış, yaşam, ölüm, mutluluk ve hüznüsün. Karmaşanın Allahı.

Şimdi oturmuş sana bakıyorum. Belki gerçek belki hayal. Ben bile emin değilim nerdeyim ve nasılım. Susmuşum, konuşmuşum ne anlamı var. Ellerim boş ya da dolu. Belki milyonlarca kilometre uzaktayım, ya da yanındaki benim. Mütevazıyım, ya da narsistin tekiyim. Sana aşığım ya da kendime. Ne olur ki yani? Seçimlerinde ben varım ya da seçimlerimde sen. Belki de paralel hayatlarımız. Öyle paralel ki asla tanışamayacağız.

Söylemeyelim kimseye şu yaşadığımız anı. Ellerimdesin sen, soğuk, nemli, umarsız...
Bir yudumla ısınmışım en yakınımmışsın. Ve müzik dolmuş odaya. Kimse duymaz ben bilirim. Yutkunurken dudaklarımdan ciğerlerime inecekmişsin, ben kalbimdesin hissetmişim. Yaş...Yeşil...Acı(kimilerine göre)...
Bastırılamayan bir koku ki her nefes verişte hatırlanan. İçine işler insanın her bir damla. Özgürlük...Özgürlüklüksün teoride ve pratikte. Düşünüleni dile getiren. Ne ben sana sahip olmuşum ne de sen bana. Özgürmüşüz işte birbirimizden kopmasak da. Ve kimsenin sahip olma isteği de yokmuş bu yoklukta.

Azlık ve çokluk.
Varlık ve yokluk.
Hayatımın en güzel,
Hayatımın tek özel,
Dengesizliklerine taptığım şizofrenisin.
Varolduğunu bildiğim ama asla var etmediğim kırık beyazın için;
Şerefe!

En kötü günümüz böyle olsun;
İyi gün - kötü gün dostum,
Arkadaşım,
Sevgilim,
Bazen annem, bazen babam,
Çocuğum,
Tanımadığım yabancı,
En belirgin sualim ve
En bilinmeyen cevabım..

İyi ki varsın!
Varlığın için bile inanmak mümkün inananları salak ilan ettikleri her türlü kavrama.
Ve biz, ve ben, ve sen...

Dünyanın en güzel içkisisin sen!


2 yorum:

  1. Yazını okurken iç orkestram Tanju Okan'dan çalmaya başladı. Benim tek dostum içkim sigaram...
    Kalemine yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim. Tanju Okan o parçasıyla beni benden alır zaten :)

    YanıtlaSil