18 Ekim 2012 Perşembe

Kaos

Amansız bir boşluk...
Öyle bir boşluk ki bu sanırsın kıyamet koptu kopacak.
Dünya durmuş ya da yer gök girmiş birbirine deseler
Kıpırdamayacak kılım.
Kendi çizdiğim çizgilerimde yürüyorum.
Hiçleşmişler
Hiçleştiler
Hiçleştirdiler...

Yalpalayan bir kedi ağaca tırmanmayı dener ve düşer
Düştüğünü bile anlamaz
Öyle bir çizgi varlık ve yokluk arasında...
Sanki zaferlerinin hepsi anlamsız.

Cümleler var.
Kelimeler havada askıda kalıyor.
Duyuyorsun, dinliyorsun ...
Biliyor ve istemiyorsun.
Varlar yok .
Kandırmışlar.
Hem çok seviyor
Hem de hiç seviyorsun.
Kendini de, onları da, ötekileri de.
Umrunda olan ne?

O yol, haritanda yok senin.
Sen yanlış bir şehrin haritasıyla olmayan bir şehirde yürüyorsun.
Sendeledikçe dökülüyor yaprakların.
Ruhun iç çekiyor, acı hissi bile duyamıyorsun.
Nefes alır halde ayrısın bu yaşamdan,
Belki de ölüler nefes alıyor sense nefessiz yaşıyorsun.

Uçurumlardan atlarken kaybettiğin kanatlarınla engin denizlerde koşuyorsun.
Herkes herşeyi biliyor ya hani
Sen bilmiyorsun.
Ben bilmiyorum.
Herşeyi bilen aslında hiçbir şey bilmiyor.

Bir sen anlıyorsun.
Ya da herkes anladığını iddia ettiğinde sen anlamıyorsun.
Kaos.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder