22 Ocak 2014 Çarşamba

Üstüne aşk giydirmiştin, bir gün soyundu

Hayat çizgisi hayat çizgimizle kesişen insanlardan seçip seçip, üzerlerine hayallerimizi giydirip sonra da onları aşk sanıyoruz.
Çoğu zaman karşımızdaki insanı tanımıyoruz.
Karakteri sandığımız karakter hayallerimizden çıkma.
Öyle inanıyoruz ki kendi kurduğumuz hayallerin onların üstündeki duruşuna, kimi zaman verdikleri tepkileri bile anlamak istediğimiz gibi yorumluyoruz.

Sonra gün geliyor karşımızdaki insan kendi karakterini göstermek adına isyan ediyor, diretiyor, göremiyorsun bak ben buyum, buradayım diyor.
İşte yıkım anları o anlar.
Hayallerinizin üzerinden sıyrıldığı o adamlar, kadınlar olanca çıplaklığıyla karşınızda dikiliyor.
Ve siz değişmekle suçluyorsunuz.

"Sen çok değiştin!"
"Sen eskiden böyle değildin."
"İlgisiz oldun."...
Vesaire vesaire..

Değişen karşımızdaki değil genellikle, değişen tek şey karşımızdakini tanımak için kendimize izin vermiş olmamız.
Özetle; kendimiz edip kendimiz buluyoruz.
Kandırdığımız da hep bizzat kendimiz zaten.
Aşk olsun diye aşklar uydurmayın artık kendinize, en çok siz üzülüyorsunuz.
Bekleyin, olacaksa o sizi bulur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder