1 Kasım 2010 Pazartesi

Yaşam, herşeye rağmen... :)

Düşünüyorum da neler yaşanıyor küçücük ömürlerimizde. Bir arkadaşımın feysbuk duvarındaki bir yazı anımsattı bunu bana. Çok basit anıydı belki ama silinmiş benden.
Durup dururken bir kadehi atıp yere parçalamışım.
Sorar tabi insanlar 'neden yaptın ki bunu??' diye.
Cevabım : bunu hep yapmak istemiştim.

Ben biraz böyle yaşadım belli bir yaşa kadar. Deli-dolu hatta sonuna kadar hayat dolu.
Kendi çapımda aşık falan oldum. Gitar çalmayı denedim. Org çalmayı denedim. Saçımı pembeye boyattım. Birbiriyle alakasız arkadaşlarım oldu. Hiç benzemezlerdi birbirlerine. Benimle alakasız karakterde arkadaşlarım oldu. Yazdım...beğenmedim ama devam ettim. Beğendim ama sakladım paylaşmadım. Birini beğendim asla söylemedim. Beğenmedim ama iyi davrandım. Bunlar öyle aradan hatırladıklarım. Biri sorgularsa cevabım netti: yapmak istedim!!!

Öyle çılgınca şeyler olmadığı için isteklerim sorun olmadı. Sadece söylemek istediklerim sık sık başıma bela olmuştur. Genelde düşündüğümü içimde tutamamak gibi bir huyum vardır söz konusu duygusal bir şey değilse.

Şimdi düşünüyorum da arada bir yerde, bir noktada bir günde belki bir anda bıraktım ben bunu. O kız orada öylece kalakaldı. Şüphesiz yaşananlar ya da yaşanmayanlar sebep oldu buna. Devam ettim yaşamaya asla kopmadım. Ancak yaşayan o kız değil bunu bugün anladım.

Şimdi ben biraz daha tedirgin yaşar olmuşum. O öyle istedim yaptım mantığı arasıra uğruyor sadece. Ki o anlarda inanılmaz mutlu oluyorum. Tek başıma yaptığım gece yarısı yürüyüşlerim, evden çıkıp nereye gittiğimi bilmeden rastgele bir yerlere varışım, yazıp kendime sakladıklarım,... İşte bunlar gibi zaman zaman geliyor o anlar bana. Ama sonra da uçup gidiyor. Gökyüzüne bakıp farklı gezegenlerde olmayı hayal ederdim çocuksu dünyamda. O dünya da duruyor aslında. Daha temiz, daha doğru.
Doğrulukla kafayı bozmuşluğum da o kızın yanlışlara rastlayışına tekabül eder takvimde.

Sonuçta gel zaman git zaman ucundan kıyısından büyümüşüz biz de. Ve kaşla göz arasında uçan fillerimiz, pembe çimenlerimiz kaybolup gitmiş. Geçenlerde annemin kucağında abuk subuk bir şeye ağlarken sezdim o kaybolanları. Sonra nedenini düşündüm. Anlatmaya çok da gerek yok. Öyle roman karakteri falan olmasak da benzerdir ama bambaşkadır her insanın yaşamı. 'life happened' diyorlar ya aynen öyle hayat oldu. En sevdiğim kalıplarıdır bu ingiliz hergelelerinin. Hayat oldu azizim ve biz olduk.

Peki ne oldu? hiç bir şey olmadı. Ne olursa olsun yaşadık. Yaşayacağız da. İşte böyle bir genetik kodlamaya sahibiz. Nefes aldığın sürece yaşayacağın hiçbir şey, hiçbir kötü olay öldürmez seni. Ha evet şartlara katlanırsın.
O yüzden şu önündekinin son 3-5 dakika olduğunu da bilsen herşeye rağmen yaşamak lazım olsa gerek :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder