
Çileğe zaafım var, evet! Çilekli yoğurtlu milka, çilekli lilapause, çilekli soda, çilek şarabı, çileğin kendisi...bu liste sürebilir böyle. Ama işin en ilginç yanı çilekli dondurma gofret gibi aromalı şeyleri de sevmem. Farkettim ki bu sevdiğim çilekliler beni inanılmaz mutlu ediyor. Ne zaman aşırı mutsuz olsam bunlardan biriyle buluyorum kendimi. Yahu bu kadar kolay mı mutluluk? Bazen evet ;-)
Şu yazıyı yazarken içinde bulunduğum durumu da bildirmek isterim. Alınmış ılık bir duşla biyolojik olarak stresten, yorgunluktan ve gerginlikten arındırılmış bir bünye ve bunun getirdiği psikolojik gevşeme var üzerimde. Okulda yurttayım. Bayramda bir yerlere gitmeme kararı aldım. Tam bir garfield gibi sırtüstü yatıp, kitap okuyup, müzik dinleyip, şarap falan içip, eksik konularımı tamamlayıp ders çalışmak gibi planlarım var. Arada çıkan ani kalk gidelim akıllılıklarım da olur elbet diye düşünüyorum. Kalkıp tek başıma müze falan gezmek gibi. Kendini tanımak böyle bir şey azizim, ne olduğunu bilecek insan haha. An itibariyle çilek şarabım, müziğim ve bir sınavdan almış olduğum rezillik ötesi not ile kaloriferin önünde minderde mayışmakla meşgulüm.
3 kitap birden aldım bugün tatil planlarıma ekledim onları. Livaneli'nin 'Son Ada'sı, Trevanian'ın 'katya'nın yazı' kitabı ve 'Kadın Krallığı' isimli kalan son anaerkil toplumu anlatan bir kitap. Bloga yazmaya başlamadan önce üçü arasında gidip geliyordum hangisini okumaya başlasam diye. Kenara ayırmış olduğum bir de fantastik tarzın inanılmaz yazarlarından kabul edilen David Eddings kitabım var. Serinin ilk kitabı, devamının da zulasını buldum bir kitabevinde:) Ona da ayrı bir mutluyum zira ilkini bulamayıp getirtmiştim devamını bulmak zor olacak diye de başlayamıyordum bir türlü kitaba. Hangisinden başlamalı? Sanırım az sonra karar vereceğim.
Belki de mutluluğu yanlış anladık biz. Bazen bunu düşünüyorum. Hani şu kapitalist, teknolojiye boğulmuş hayata kapılmak yerine, basit insanlar olsaydık böyle dağ başında, ormanda ovada falan. Sadece yaşamak için yaşıyor olsaydık...Kimbilir belki de daha mutlu, elindekiyle yetinmeyi bilen insanlar olacaktık. Mutluluk tuhaf kavram....Böyle varlıkla yokluk arası, hiç elle tutulur değil ama nasıl da ısıtıyor insanın içini.

Şarap falan diyince çok sevdiğim bir Hayyam rubaisi geldi aklıma onu da yazayım tam olsun:
Bir elde kadeh! Bir elde Kur"an!
Ne helâldır işimiz, ne de haram!
Şu yarım yamalak dünyada,
Ne tam kâfiriz, ne de tam bir Müslüman!
Çileğe zaafı olan, müzik ve şarapla mutlu olmuş ve nefret edemeyen bir kız yazdı. İyi geceler :)
Çilek kesinlikle tüm meyveler arasında en "orgazmik" olanı! Öyle ki 3-5 ay öncesine kadar "passion fruit" denen meyveyi çilek sanardım. Meğer "passion"la uzaktan yakından alakası olmayan erik gibi bişeymiş. Burdan yetkililere seslen,yorum: Passion Fruit'la Strawberry'nin isimleri takas yoluyla değişsin:D
YanıtlaSilSen dilekçe ver yetki merciye, ben de imzamı atarım:)
YanıtlaSil