15 Kasım 2010 Pazartesi

Gördüğümüze değil görmek istediğimize inanıyoruz...

Kim demişti hatırlamıyorum insanları tanımak istediğimiz gibi tanırmışız. Sonra bir arkadaşım ekledi geçenlerde sen istediğin gibi tanıdın, istediğin kalıpta o hiç öyle olmadı dedi. Dondum kaldım. Geçmişe döndüm sonra. Bir insan hep aynı şeyi mi yapar? Evet tabiiki çünkü karakterdir bu. Çünkü değişmek zordur.

Şimdi algılıyorum ki biz insanları bize kendilerini tanıttıkları kadar tanıyoruz. Ve eğer varsa hayalgücümüz hayalettiğimiz gibi biliyoruz onları. Sonra oturup ağlıyoruz sıkça: Ama o böyle biri değildi!
Salaklığımıza doymayalım gençler. Nitekim o hep öyle bir insandı. :)

Hikayesi de var olayın şöyle:

Kadın merhaba dedi!
Ve adam selamladı başıyla.
Sen şeffaf mısın dedi kadın!
Ben şeffafım dedi adam.
Ve arkalarındaki ihtiyar kahkahalarıyla cevapladı ikisini:
Eh be adam hadi sen yalan söylüyorsun anladık da kadın sen salak mısın? Görmüyor musun ki bu adamı şeffaf sanıyorsun ve şeffaf umuyorsun.

Hikayenin sonunda hepsi öldüler. Zira Türk filmi değildiler...

İşte böyle...Kimi zaman bir kaç cümle yetermiş anlatmaya da aldatmaya da.

_KGK_

2 yorum:

  1. Şeffaflık: Zor zanaat...Epey hırpalanmışlık , bolca acı ile soslanmak ister.Yürekte ihtiyarlık ; yorgunluk ve geçmişin savaşlarından sağ ama ağır yaralı çıkmayı gerektirir.

    YanıtlaSil
  2. Yüreğinize sağlık !... İşte bazen gerçekten 3-5 cümle yetiyor anlatmaya, çok değil.

    YanıtlaSil